İnsanlar, hipnozu gizemli bir şey olarak düşünürler. Tam tersine hipnoz, dikkatin odaklanması sonucu, gereksiz sorgulama ve düşüncelerin o esnada askıya alındığı,
kişinin kendi isteği doğrultusunda telkine açılabildiği özel zihinsel bir durumdur.
Yada başka bir deyişle ; telkin ile oluşturulan özel bir bilinç hâlidir. Yani bir trans hâlidir. Bu trans sırasında, kişi çevreden gelen tüm (ses, ışık, koku vb.) uyaranlara kendini kapatır veya aldırmazken, hipnoz yapan kişinin telkinlerini artmış bir dikkatle dinler, anlar ve gönüllü katılımla uygular.
Hipnoz, bilinçaltı ile çalışır. Günlük yaşamda kulandığımız bölüm, ön bilinçtir. Ön bilinç, mantık çerçevesine sığdırılmış olaylarla ilgenir. Bilinçaltı ise her bilginin saklandığı bir bilgisayar gibidir. Bilinçaltı, mantık çerçevesinden ziyade öğretiler, inançlar ve duygularla hareket eder. Kısaca hipnoz, bilinçaltına ulaşmamızı sağlar.
Hipnoz kesinlikle bir uyku hali değildir. Dışarıdan bakıldığında, hipnozdaki kişi sanki derin ve huzurlu bir uykudaymış gibi görünür. Hipnozdaki bir kişi, etrafinda olup bitenin tamamen farkındadır. Hipnoz doğal bir olaydır…